Ticaret savaşı Mayıs 2018’de ABD tarafından başlatıldı. Pekin yönetimini ‘adil olmayan ticari uygulamalarla’ suçlayan Washington, 419 milyar dolar olan ticaret açığının kapanması için Çin’in kendisinden daha fazla mal satın almasını istiyor. Bu doğrultuda ABD’nin Çin’e karşı başlattığı milyar dolarlık vergi artırımına Pekin’den de benzer karşılıklar geldi. 28 – 29 Haziran’da Japonya’da düzenlenen G-20 Zirvesi’nde Xi ile Trump’ın görüşmesinden bu yana taraflar ticaret savaşını aşmak için görüşmeleri sürdürüyor. Ancak henüz kriz aşılamadı.
NE DİYORLAR?
Çin ile ABD çekişmesinin bu kadar ayyuka çıkmasının arkasında, dış politikayı içeride başarılı bir şekilde milliyetçi oylarına dönüştürmeyi başaran ABD Başkanı Donald Trump var. Çin tarafında ise Mao Zedong’dan sonraki en güçlü lider olarak kabul edilen Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in ülkesini süper güç yapma hayali var. İşte Trump ile Xi’nin ticaret savaşı hakkında düşünceleri:
Çin lideri Xi Jinping basın karşısında genellikle çok yorum yapmıyor. Ancak kabinesine “Topyekün bir ticaret savaşına hazır olun” çağrısı yaptı. Xi ayrıca “Çin ekonomisi minik bir gölet değil, dev bir denizdir; kasırga göleti yok edebilir, ama denize bir zararı olmaz” dedi.
Kameraları seven ABD Başkanı Trump ise “Ben görevde olduğum sürece Çin asla süper güç olamayacak. Ticaret savaşından oldukça memnunum. Ekonomimiz harika, onlarınki ise değil” demişti.
ÇİN TEK DEĞİL
Aslında Trump yönetimi sadece Çin’e karşı bir ticaret savaşı yürütmüyor. Washington, Avrupa ülkelerinden Kanada gibi müttefiklerine kadar birçok devlet ile ticaret savaşı içinde. Ancak Çin’in de gücü nedeniyle medyanın ilgisi daha yoğun oluyor. Ancak Trump’ın ticarert savaşı Çin üzerinden daha fazla ilgi gördü.
HEDEF 2025 Mİ?
Ticaret savaşının en yoğun yaşandığı alan Çinli akıllı telefon devi Huawei oldu. Pekin yönetimi Made in China 2025 programı ile tüm cihazlarda yerel sisteme geçmeyi planlıyor. Yapılan yorumlara göre Huawei’nin hedef olmasının arkasında da 2025 planı var.
YENİ DÜNYA DÜZENİ
Çin ile ABD arasındaki siyasi ve ticari çekişme döngüsünde yeni bir dünya düzeni kuruluyor diyebiliriz. ABD’nin Huawei’ye uyguladığı kısıtlamalara karşı ülkelerin aldığı pozisyon da kurulacak yeni sistemin de sinyali olarak yorumlanabilir. Türkiye bu noktada Huawei’ye kısıtlama getirmeyen ülkeler arasında yer aldı.
SICAK ÇATIŞMA RİSKİ
Pekin ile Washington rekabeti hayatın her alanına sıçradı. Tıpkı geçmişte ABD ile Sovyetler arasında yaşananlar gibi aslında. ABD ile Çin’in arasında sıcak bir çatışmanın yaşanması beklenmiyor. En ciddi askeri risk ise Güney Çin Denizi. İşte günümüzde iki süper gücün rekabet içinde oldukları alanlar: Ticaret savaşı, Huawei, teknoloji, nadir elementler, internet dünyası, silah teknolojileri, yeni askeri üslere sahip olma, istihbarat, Hong Kong, Tayvan, Singapur, Afrika, uzay yarışı ve kutuplar…
TEKNOLOJİ SAVAŞI
Çin’in ABD’yi en çok yakaladığı alanların başında teknoloji ve internet geliyor. Çin’de Facebook, Twitter, Instagram, Youtube ve Google gibi siteler yasak. Çin merkezli teknoloji ve internet devleri ise hızla dünyaya yayılıyor.
EKONOMİLER İÇ İÇE
Çin ile ABD’nin ekonomileri çok üst seviyelerde birbirine bağlı durumda. Soğuk Savaş’ta ABD ile Sovyetler arasındaki sıcak çatışmayı engelleyen nükleer silahların; bugün ABD – Çin rekabetindeki ekonomik işbirliğine dönüştüğü söyleniyor…