1980’lerde reformist lider Deng Xiaoping ile başlayan liberalleşme sürecinde Pekin hükümeti “Gücünü sakla ve zamanını sabırla bekle” felsefesini benimsemişti. Deng Xiaoping mottası olarak siyasi literatüre de giren bu düşünce Çin yönetiminin dış politikasının yansımasıydı. Çinli liderler, dış politikada tamamen kabuğuna çekilerek, iç siyasette liberalleşmeye odaklanmıştı. Ancak şimdilerde ise Devlet Başkanı Xi Jinping liderliğindeki Çin yönetimi bu mottadan tamamen uzaklaştı.
FİLİSTİN MESELESİNE DAHİL OLDULAR
Siyasi analistlere göre Pekin hükümetinin “Gücünü sakla ve zamanını sabırla bekle…” felsefesinden vazgeçmesinin kamuoyuna duyurusu da Kuşak Yol ile oldu. Çin lideri Xi Jinping, 2013 yılında Kuşak Yol Projesi’nin anonsunu yaptığı konuşmada aynı zamanda ülkesinin artık daha aktif bir dış politika izleyeceğini de dünyaya duyurmuş oldu. Dolayısıyla uzmanlara göre Kuşak Yol aslında sadece yatırım, ticaret ve altyapı projesi olarak düşünülmemeli. Pekin devleti, Kuşak Yol ile siyasi ve askeri ilişkilerini de geliştirmeye başladı. Örneğin Çin yönetimi Filistin meselesi hakkında sıkça konuşuyor ve İsrail’i eleştiriyor, ya da nükleer anlaşma krizinde ABD’nin karşısında durarak İran’a destek veriyor. Uzmanlar, Çin’in önümüzdeki günlerde de Kuşak Yol ile uluslararası ilişkileri ilgilendiren birçok konuya daha çok müdahil olacağını savunuyor.